Depremde yıkılan Sueda Kent Sitesi davasında kamu görevlileri ilk kez hakim karşısında

Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, 6 Şubat depremlerinde 65 kişinin yaşamını yitirdiği Sueda Kent Sitesi davasında, kamu görevleri ilk kez hakim karşısına çıktı. O dönem Adıyaman Belediyesi’nde imar müdürü olarak görev yapan sanık İrfan Günay Çelik, teknik sorumluluğunun olmadığını, yalnızca idari görevini yerine getirdiğini savundu. Binada oğlu, gelini ve torununu kaybeden Dilek Gölgelikaya, “Hiçbir sanık suçunu kabul etmiyor, biz mi suçluyuz? Bizim geleceğimizi çaldılar. Müteahhidinden belediyesine hepsinden şikayetçiyim” dedi.

22 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENDİ

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Adıyaman’ın Merkez ilçesi Yeni Mahallesi’nde bulunan Sueda Kent Sitesi B bloğunun yıkılması sonucu 65 kişi yaşamını yitirdi, 14 kişi yaralandı. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, Sueda Kent Sitesi’nin yıkılmasıyla ilgili müteahhitler Mehmet Murat Bulut ve Muhittin Büyük, şantiye şefi, statik proje müellifi ve statik fenni mesul Ömer Yılmaz hakkında, “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açmıştı.

Başsavcılık o dönemde Adıyaman Belediyesi’nde çalışan Aysel Ertemir, Bedir Leblebici, İrfan Günay Çelik, Mehmet Bağcı hakkında, “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 15’er yıl hapis istemiyle de dava açtı. Süreçte iki dosya birleştirildi.

KAMU GÖREVLİLERİ İLK KEZ HAKİM KARŞISINDA

Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 11 Şubat’ta görülen Sueda Kent Sitesi’nin üçüncü duruşmasının tutanağına ulaştı. Duruşmada, depremde yakınlarını kaybedenler, tutuksuz yargılanan kamu görevlilerinden Aysel Ertemir, İrfan Günay Çelik, Mehmet Bağcı, tutuksuz müteahhitler Mehmet Murat Bulut ve Muhittin Büyük ile taraf avukatları hazır bulundu. Firari sanık Ömer Yılmaz ile tutuksuz sanık kamu görevlisi Bedir Leblebici duruşmaya katılmadı.

“GÖREV DÖNEMİMDEN SONRA YAPILAN İŞLEM”

Sanık Aysel Ertemir savunmasında, 1989’da Adıyaman Belediyesi’nde mimar olarak göreve başladığını, 2004 ve 2007 yıllarında imar ve şehircilik müdürü olarak görev yaptığını belirterek, “Suça konu yapıya ruhsat 2008 yılında verilmiş. Yani benim görevimden sonra yapılan bir işlem söz konusudur. Suça konu yapıya ilişkin verilen ruhsatlarda ve evraklarda benim bir imzam yoktur. Dosyada sanık olarak bulunmamı gerektiren bir durum yok” dedi. Ertemir, bilirkişi raporunda aleyhe olan hususları kabul etmeyerek, beraatini talep etti.

“TEKNİK SORUMLULUĞUM YOK”

Sanık İrfan Günay Çelik, savunmasında 2008’den itibaren Adıyaman Belediyesi’nde imar müdürü olarak görev yaptığını, Sueda Kent Sitesi’nin yapı ruhsatında imar müdürü olarak imzasının bulunduğunu belirtti. Çelik, “Benim teknik bir sorumluluğum yoktur, idari olarak görevimi yaptım. Bilirkişi raporunda aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz, zira imar müdürünün sahada araştırma ve denetleme yükümlülüğü yoktur. Bu yükümlülük teknik uygulama sorumlusuna, fenni mesule aittir. Ben sadece şekli yönden evrakları kontrol ederim” diye konuştu.

Sanık Mehmet Bağcı da savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, “İmar müdürlüğü teknik bir görev değildir. İdari bir görevdir. İmar müdürü evraklarda bir eksik husus yok ise ruhsatı imzalar. Teknik olarak denetleme görevi yoktur. İmar müdürü 7 birime bakmaktadır. B blokun ruhsatında, statik projesinde, mimari projesinde benim imzam yoktur. Belediyeden de teyit ettirdim. Sadece B blokun yapı kullanım belgesinde imzam vardır. Yapı kullanım belgesi de binanın kullanışlı halde olup olmadığına bakılır. Bu bağlamda o dönemde yapılan işlemlerde benim imzam yoktur” iddiasında bulundu.

“BİNA 9. SANİYEDE YIKILIR MI?”

Tutuksuz sanık müteahhitler Mehmet Murat Bulut ve Muhittin Büyük, önceki savunmalarını tekrarlayarak beraatlerini talep etti.

Mahkeme heyeti, sanıkların ardından müştekilere söz verdi. Binada oğlu, gelini ve torununu kaybeden müşteki Dilek Gölgelikaya, “Bir bina 9. saniye yıkılır mı? Hiçbir sanık suçunu kabul etmiyor, biz mi suçluyuz? Bizim geleceğimizi çaldılar. Müteahhidinden belediyesine hepsinden şikayetçiyim” diye konuştu. Diğer müştekiler de sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi.

Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, sanıklar hakkında adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verilmesini, dosyadaki eksik hususların giderilmesi ve bilirkişi raporunun beklenilmesine karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, mevcut delil durumu ile henüz bilirkişi raporunun düzenlenmemiş olması nazara alınarak sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına, sanık Ömer Yılmaz hakkındaki çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenilmesine, akıbetinin Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan sorulmasına, sanıkların duruşmadan vareste tutulma taleplerinin kabulüne karar verdi.

Bir sonraki duruşma 22 Mayıs’ta görülecek.

Related Posts

Erdoğan video mesajla katıldı… Srebrenitsa’da katliamın 30’uncu yılı anıldı

BOSNA Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da 1995’te Sırp birliklerince yapılan ve 8 binden fazla Boşnak sivilin acımasızca katledildiği soykırımın 30’uncu yılı dolayısıyla anma programı düzenlendi.

Sağlıklı annesini tabuta koyup 16 kişiye taşıttı

Bir adam, sağlıklı olan annesini tabutun içine yerleştirerek tamamı erkeklerden oluşan 16 kişilik bir grupla birlikte evine taşıttı. Sosyal medyada viral hale gelen bu sıra dışı görüntülerin ardından, olayın perde arkası da merak konusu oldu…

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bakan: İzmir yargı tarihinde biz hiç böyle bir şey görmedik!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bakan: İzmir yargı tarihinde biz hiç böyle bir şey görmedik!

İsrail “yardım tuzağında” 773 Filistinliyi katletti!

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde, ABD İsrail güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” kanalıyla kurulan “yardım dağıtım merkezleri”ne düzenlediği saldırılarda 27 Mayıs’tan bu yana 773 Filistinli yaşamını yitirdi, 5 bin 101 kişi ise yaralandı. 41 kişinin …

Son Dakika… Süleyman Soylu paylaştı: Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut hayatını kaybetti!

Son dakika gelişmesi… AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut, hayatını kaybetti.

Trump Kanada’ya yüzde 35 yeni gümrük vergisi uygulayacak

ABD Başkanı Donald Trump, 1 Ağustos’tan itibaren Kanada ürünlerine, sektörel tarifelerden ayrı olarak yüzde 35 gümrük vergisi uygulanacağını bildirdi. Trump, “Kanada fentanil akışını durdurmak için benimle birlikte çalışırsa, belki bu mektupta bir ayarlama yapmayı düşünebiliriz. Bu tarifeler, ülkenizle olan ilişkilerimize bağlı olarak aşağı ya da yukarı yönlü olarak değiştirilebilir” dedi.