Her gün 9 saatten fazla uyuyorsanız dikkat: Ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir

Sağlıklı Uyku Alışkanlıkları ve Düzenin Önemi

Yetişkinler için ideal uyku süresi günlük 7 ila 9 saat olarak kabul edilir. Ancak, bu sürenin düzenli olarak aşılması, metabolik bozukluklar, uyku apnesi gibi rahatsızlıklar ve zihinsel gerileme riskini artırabilir.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sinem İliaz, uyku eksikliği kadar fazla uyumanın da sağlık açısından riskler taşıdığına dikkat çekti. Fazla uyku, uyku apnesi, hipersomni gibi uyku bozukluklarına ek olarak depresyon, bağışıklık sistemi hastalıkları, hormon dengesizlikleri ve kalp-damar hastalıkları gibi sağlık sorunlarıyla ilişkilidir.

Uykunun vücuttaki çeşitli rahatsızlıklara neden olabileceğini belirten İliaz, Alzheimer, demans, diyabet ve kalp hastalıkları riskini artırabileceğini vurgulayarak sürekli aşırı uyku ihtiyacı hissedenlerin tıbbi destek alması gerektiğini söyledi.

Hafta içi yetersiz uyuyanların hafta sonları fazla uyuyarak dengelemeye çalıştığını belirten İliaz, uzun vadede sağlıklı bir çözüm olmadığını söyledi. Bilimsel çalışmalar, kaybedilen uykunun geri kazanılamayacağını gösteriyor. Uyku düzeni oluşturmanın önemine vurgu yapan İliaz, sağlıklı bir yaşam için düzenli uyku alışkanlığının önemini vurguladı.

İliaz, güne aynı saatte yatıp kalkarak biyolojik ritmi korumanın uyku kalitesini artıracağını belirtirken, egzersiz yapmanın uyku geçiş sürecini iyileştirdiğini ve enerji seviyesini yükselttiğini söyledi. Akşam kafein ve alkol tüketimini sınırlamanın kesintisiz bir uyku süreci sağladığını ifade eden İliaz, stres yönetiminin uyku kalitesini olumlu etkilediğini kaydetti.

Uyku problemi yaşayanlar için profesyonel destek almanın önemini vurgulayan İliaz, sağlıklı bir yaşam için uyku düzeninin kritik bir faktör olduğunu belirtti. Yorgunluk, uyku düzensizliği veya aşırı uyuma ihtiyacı hissedenlerin uzmana başvurması gerektiğini sözlerine ekledi.

Related Posts

Yaşla birlikte gelen tehlike! Bu 5 sinyal beyninizin yardım çığlığı olabilir

Yaş ilerledikçe artan unutkanlıklar bir süre sonra kişinin yaşamında yol açtığı olumsuz sonuçlarla, hayatın her alanını etkilemeye başlıyor. Uz. Dr. Özden Yener Çakmak, unutkanlığa karşı alınabilecek önlemler hakkında bilgi verdi.

20’li yaşlarda kanser tehlikesi: Bu belirtileri göz ardı etmeyin

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Melih Şimşek, son yıllarda genç yaş grubunda meme, kolorektal, pankreas ve testis kanseri vakalarının arttığını belirtti. Özellikle ailede kanser öyküsü bulunan bireylerde, tarama ve kontrol süreçlerinin erken yaşta başlaması gerektiğini vurgulayan uzman, düzenli takiplerin hayat kurtardığını söyledi.

Covid ders oldu, pandemi anlaşması imzalandı

Dünya üzerindeki hemen her ülkeden temsilcilerin DSÖ için bir araya geldiği bu hafta Cenevre’de, büyük bütçe kesintileri gündemde değerlendirilirken ve COVID-19 düzeyindeki sağlık tehditleriyle mücadele anlaşması üç yıllık müzakerelerin ardından küresel liderler tarafından kabul edildi.

Yapay zeka, yüzde 90’a yakın başarıyla kanseri erken teşhis etti

Sağlık Bakanlığı, “Yapay Zeka Destekli Ulusal Tarama Mamografisi Raporlama Sistemi” ile bir yılda bir milyonu aşkın görüntünün incelendiğini ve kanserin erken teşhisinde yüzde 90’a yakın başarı sağlandığını bildirdi.

Kalp krizi ve felç riski tek bir aşıyla azalıyor: Bilim insanları açıkladı

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Prof. Dr. Cüneyt Koçaş, zona aşısının enfeksiyon kaynaklı damar tahribatını önleyerek kalp sağlığını koruyabileceğini bildirdi.

Uzmanı uyardı: ‘Kanser tedavisinde bitkisel kürlere dikkat’

Bilimsel dayanağı olmayan ürünlerin hastalara zarar verebileceğine dikkat çeken Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Akosman, “Bazı bitkisel kürler karaciğer enzimlerini etkileyerek ilaçların metabolizmasını değiştirebilir, hatta bazı vakalarda hayati riskler oluşturabilmektedir. Bugüne kadar bitkisel kürlerin kanseri tedavi ettiğine dair bilimsel olarak kanıtlanmış hiçbir klinik veri bulunmamaktadır. Bitkisel ürünler yanlış zamanda ve dozda kullanıldığında faydadan çok zarar getirebilir. Bu nedenle onkoloji hekimiyle iş birliği içinde olunması hayati önem taşır” dedi.